Taksimin Çocukları
99 - 2004 yılları arasında semtimizde Muhtarlık görevi yaptığım günler aklıma geldi. Göreve geldiğimiz ilk aylarda 99 ekonomik krizi patladı! Peşinden Büyük Marmara Depremi... Yaralarımızı sarmakla mücadele ederken, Şubat 2001 ekonomik krizi!
Taksimin çocukları O yıllarda, ya kreşe, ya da İlkokula gidiyordu...
Ülke, tarihinin en ağır ekonomik buhranı ile karşı karşıya kalmıştı. Bunun ağır yansımalarını görevim başında bizzat yaşadım. Benden önce görev yapan muhtarımdan aldığım ihtiyaç sahibi aile listesi 25 iken, bu rakam o dönem 100 aileye çıktı! Top atsan batmaz! Denilecek adamın eşine kumanya temin ettim... Kapımıza gelip, ''Abicim, eşim işten çıkartıldı, ben şimdi nasıl doğum yapacağım!'' diyen 8 tane kadınımızın doğumuna hayırseverlerimiz vasıtası ile yardımcı oldum! Polisimizin günlük 5 Lt yakıt kullanma hakkı vardı. Hırsızın deposu dolu, Polisin boş olduğu için olaylara müdahale edemiyordu. Osuruktan Reno her daim arıza yapar, tamirciler hayrına bakımını üstlenirdi.
Taksimin çocukları o günleri hatırlamaz...
Ekonomi, % 6 küçülmüş, enflasyon % 70 e ulaşmış, bütçe açıkları büyümüş, Hazine faizleri yıllık ortalama bileşik oranı % 106 ya ulaşmıştı. Bir gün önce 670 bin TL olan dolar, 1 milyonu aşmıştı! Bankalar arası para piyasasında gecelik faiz % 6200 e kadar çıkmıştı! Yapılan bu örtülü devalüasyon ile TL nin değeri %40 civarında düşmüş, Devletin borcuda 29 katrilyon TL artmıştı!
Ve tüm bunların kazığıdır, 32 yaşına kadar ağzına sigara almamış birisi olarak, eşimin dostumun ve mahallelimin düştüğü sıkıntıları yaşayan birisi olarak, O gün bugündür, günde 3 paket sigara içen birisi haline dönüşmem!
12 yıl gibi geçen kısa zaman dilimi içinde, O yılları yaşamış ve bugünleri de görmüş birisi olarak ülkem ve milletim adına seviniyorum! Hızla gelişen demokrasimiz sayesinde O yılların şikâyet konusu olan, işsizlik, ekonomi, faiz, sağlık, İMF, Enflasyon, Terör gibi gündem maddeleri yerine bugün, Özel hayat ve Çevre hassasiyeti taşıyan gündem maddelerini tartışıyoruz.
Peki, bu yaşanan süreci sen nasıl değerlendiriyorsun? Diye soran dostlarıma şu cevabı veriyorum.
6 Temmuz 2010 yılında ''Kılıçdaroğlu, Devlet projesi'' Başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Demokrasilerde en büyük tehlikenin muhalefetsizlik ve a politik gençlik olduğunu bilen Devletimize yön verenler, merkez sağı AKP çatısı altında toplamış, fakat Sol da istediklerini Deniz Bey ile gerçekleştirmeyeceklerini anlayınca, belirttiğim yazımda bahsettiğim gibi, Kemal Bey'i de bir operasyonla CHP nin başına geçirmiştir. Fakat bu boşluk Kemal Bey tarafından tam olarak doldurulamamış ve 12 yıldır yapılan bütün seçimlerden Deniz Bey'in ve Kemal Bey'in CHP sine karşı, AKP nin üstünlüğü ile çıkılmıştır. Önümüzde 2014 gibi kritik bir seçim süreci vardır. Bu sürecin, İktidarıyla Muhalefetiyle, Devletiyle Milletiyle güçlü bir şekilde aşılması gerekir.
Rejimlerin ve sistemlerin devamı için, başıboş a politik bir gençlik, kontrol edilemeyen bir nesil, her zaman tehlikelidir. Burada operasyonun ikinci ayağı tamamlanmıştır. Bu operasyonla, AKP de saflar sıkılaştırılmış, CHP nin altı politize olmuş gençlikle doldurulmuştur. Bakın göreceksiniz. 2014 yılında yapılacak olan seçimler, ülke tarihinin katılım oranı en yüksek seçimleri olacaktır!
Yıllarca biz, ülkenin geleceği adına kırılma noktası olarak iki kayıp nesli gördük. Birincisi, Çanakkale. İkincisi, 12 Eylül öncesi gençlik. Taksimin Çocukları diye adlandırdığımız nesil, bu sefer bir operasyonla kaybedilmekten, yitirilmekten Devletimizin bir operasyonu ile kurtulmuşlardır. Biz görmeyiz, lakin bu nesil sağıyla, soluyla, milliyetçisiyle vd. Ülkeyi 2071'e taşıyacak olan nesildir! Çocuklarımız bu süreçte belki çok gaz yediler, ama Ülke menfaati için yapılan bu operasyon sayesinde güzel gaza geldiler. Bu yüzden Taksimin Çocuklarını önemsiyorum...