Bir türlü huzuru da parayı da bulamayan, sevgiye muhtaç sevmekten mahrum şehrin insanları…
Uzun zamandır sizlerle paylaşmak isteyip te, nasibi bugüne, vesilesi 4 Ekim Hayvanları Koruma Günün de, "20 senedir bizleri takip ediyorsun, vakti saati hâlâ gelmedi mi?" dercesine, evimin üstünde, alçak uçuş gerçekleştiren "Çengelköy’ün Papağanlarından" bahsetmek istiyorum.
Onlarla, ben ve köy 89 yılında tanıştı. Köye 1 çift olarak geldiler… İlk yerleşim yerleri İskele Meydanında ki Çınarlarımızdı… O zaman gelişleriyle ilgili rivayetler fazlaydı… Kimi seyir halindeki gemiden kaçtı dedi, kimi evden… Ama artık onlar Çengelköylüydü! Rahmetli Deli Hüsnü ağabeyimizin İskele meydanında kâhyalık yaptığı yıllara denk geldi gelişleri… Üşenmedi, Yakalamak için koca çınarlara tırmandı durdu rahmetli… Onlarda, O zaman genç bir çiftti ve rahatsız edilmek istemediler…
Kendilerine, Çengelköy Mezarlığını mekân edindiler…
Boğazın, Zor iklim şartlarına dayana bileceklerini hiç tahmin etmiyordum… Ama onlar bu zorlu mücadelenin galip tarafıydı. Adem ve Havva dan gelişimiz gibi, 1 çiften, 20 yıl içerisinde soylarını 150 ye çıkarmayı becerdiler! Yalnız enteresan bir Hiyerarşileri var! Gün batımında koloniler hâlinde Kuzguncuk Mezarlığına gidiyorlar… Önde büyüklerin grubu. Sonra bir küçük, peşinden bir daha küçüğü… Arkadan, belli ki bu düzene ayak uyduramayan ve tekleme kalan yeni doğanlar… Avazı çıktığı kadar bağırarak ve koşarcasına… Sabah, gün doğumuyla birlikte tekrar Çengelköy’e geliyorlar… Yazımı şayet bir Papağan uzmanı okursa, kendisinden her gün bu gidiş ve gelişlerin nedenlerini öğrenmeyi ayrıca isterim!
Son olarak bir müjdeli haber vermek isterim. Her sabah işe gitmek için Üsküdar’dan motora binip, Eminönü’ne geçiyorum. Sarayburnu- Salacak- Dolmabahçe üçgeninde gözlerim hep onları tarıyor. Gördüğüm zaman içimi nedensiz bir sevinç, göremediğim zaman bir hüzün kaplıyor! Onlarda 1 çifti! Ama şimdi bir yavruları oldu… Onlar, Boğazın Yunusları! Dilerim, yoğun Boğaz trafiğinde başlarına bir kaza belâ gelmez veya Balıkçıların hışmına uğramazlar da, birkaç sene sonra onların da geniş bir aile oluşlarını hep beraber izleriz.