İnsanın hayalleri olmalı... O hayalleri gerçekleştirmenin mücadelesini vermeli... Tüm engelleri aşmalı, bu uğurda zorluklara göğüs germeli... Bedel ödemeli... Ve hayalini gerçekleştirdiğinde bunun hazzını ve sevincini yaşamalı... İşte ben böyle bir insanı uzun yıllardır tanıyorum. Çengelköylü Yüksel Yıldız.
Yeni nesil gençlik hatırlamaz. 60'lı 70'li 80'li yıllar... Eski nesillerin, şimdi ki gibi sosyal eğlence anlamında alternatifleri kısıtlıydı. O yıllarda sadece sinema ve tiyatro mevcuttu. Sinemada, kışlık ve yazlık olarak insanlara hizmet verirdi. Tiyatro elit isti. Sinema daha bir halka hitap ediyordu.
İşte birçok semtimizde yazlık sinema vardı. Sıcak yaz akşamlarının eğlencesi. Zamanla tek tek kapandılar. Bir çoğu ya oto park oldu ya da yıkılıp yerlerini binalara terk ettiler. Bizim Çengelköy'ümüzün de yazlık bir sineması vardı. Yanılmıyorsam, 80'lerin sonunda kapanmıştı. Yüksel ağabeyimizin hayaliydi o günleri yaşamak ve yaşatmak.
Yıllar önce, sahiplerini aradı, taradı ve de buldu... Bir hayalim var dedi... ''Maddi olarak her şey bana ait, kira bedeli neyse ödemeye hazırım!'' dedi. Arsanın ortaklarından biri kabul etti, diğeri etmedi! Ama O yılmadı... Kapıya gelen ve ısrarla malını satmak isteyen pazarlamacılar gibi, isteyip durdu... Ve her defasında kapılar yüzüne kapandı.
Türk Sinemasının 100. Yılını kutladığımız bu sene, onun için bulunmaz bir fırsattı. İçinde ki kurt onu kemiriyordu. Bu defa başarmalıydı. Önce mekânı buldu. Eski sinemaya komşu, Halı sahayı seçti. Halı sahayı sinemaya çevirmek her halde şeytanın bile aklına gelmezdi. O ambiyansı yansıtmak nasıl olacaktı? Riskli bir durumdu. Hiçbir masraftan kaçınmadı. Elinde eski filmler bulunan insanları aradı buldu... Film makinesini getirtti. Özel sinema koltukları ve sandalyeleri tedarik etti. Kısaca gecesini gündüzüne kattı.
Sağ olsunlar Üsküdar Belediyemiz de ruhsat gibi işlemler de yardımcı oldu. Bu girişime destek verdi. Bilet, 7,50 TL! Hani bazılarının aklına gelebilir. Efendim kaz gelen yerden tavuk esirgenmez misali... Size sadece şunu söyleyebilirim. Yaz sezonu boyunca kapalı gişe oynasa, yaptığı masrafı karşılayamaz! Zaten ticari bir amaç olsa, bu yazıyı kaleme bile almazdım. Beni etkileyen ve şahit olduğum, yazımın giriş bölümünde ki Hayali ve Azmi.
Evet, dün gece (23 Haziran) açıldı yazlık sinemamız. 26 Haziran da ise Resmi açılışı gerçekleşecek. Büyükşehir Belediye Başkanımız Kadir Topbaş, Üsküdar Belediye Başkanımız Hilmi Bey ve Yardımcıları, siyasiler, sinemaseverler katılacak. He bir de aksilik olmazsa, Orhan Gencebay da teşrif edecek.
Son olarak bir itirafta bulunmak istiyorum. Çocukluğumuz da ramazanlar yine böyle yaz aylarına denk gelmişti. Rahmetli babaannem teravih namazına gitmemizi isterdi. Arkadaşlarımız yazlık sinemaya giderken, ben nasıl namaza giderdim? Evet namaza gittiğim olurdu fakat çoğu zaman sıvışıp, sinemaya giderdim. Çocukluk işte! Hakkını helal et babaannecim. Dün gece ilk filmi izlerken o yıllarım aklıma geldi.
Sıcak Ramazan ve Yaz akşamlarında, nostalji yaşamak isteyen Üsküdarlıları sinemamıza bekleriz efendim. Bizi alıp eski günlere götüren Yüksel ağabeyimize ve Yıldız ailesinin tüm fertlerine, emeği geçen herkese teşekkür ederiz.