Eylül sayısı için yazımı kaleme aldığımı bu güzel Pazar gününü 2009 Dünya Atletizm Şampiyonasını seyrederek geçirdim. Berlin 2009 baştan sona muazzam bir organizasyondu. Hani ülke tanıtımından bahsedilir ya işte size ülke tanıtımı, şehir tanıtımı.
Tüm sporların anası atletizm değil miydi? Hani 70 milyonluk ülkemizin sporcuları birkaç devşirme atleti haricinde ben başka sporcumuzu göremedim. Altın, gümüş, bronz madalyaları geçtik. 10-12 sporcunun yarıştığı branşların finallerinde hiçbirinde Türk sporcu yok. Herhalde bu spordan sorumlu bakanlığı Bakanı Atletizm Federasyonunu bu durumlar hiç ilgilendirmiyor. Saymakla bitmez, atletizm branşlarında hiç esamemiz okunmuyor. İlköğretim okullarında, liselerde belli branşlar seçilmeli illa her okula 400 m koşulacak pist yapılamayacağına göre değişik değişik branşlar seçilerek gençlerimize çocuklarımıza bu sporlar yaptırabilir. Eminim ki pek çok gizli yetenek ortaya çıkacaktır.
Tek adım atlama, üç adım atlama gibi yüksek atlama sırıklı atlama gibi daha küçük alanlarda yapılabilecek branşlar neden yapılmaz? Çekiç, gülle, cirit gibi atma dalları bazı okullara teçhizat verilerek yaptırılamaz mı?
Sanıyorum tüm beden eğitimi öğretmenleri bu branşların eğitimini görüyorlar. Milli Eğitim Müdürlükleri bu örgütlenmede öncülük yapıp çeşitli spor dallarının yapılmasını, yaptırılmasını sağlayabilirler.
Es kaza bir gün Dünya Atletizm Şampiyonası veya olimpiyat oyunları İstanbul’da yapılacak ama pek çok branşta sporcumuz finallerde bile yarışamayacağız.
Ülkemizde eğitim SBS ve ÖSS yarışına dönüştü, okullarımızda eğitim denince akla sadece SBS sonuçları geliyor. Hani eğitimin sportif yönü okul dershane arasında koşturan çocuğu hangi aile spora teşvik edebilir ki? Spor ile ilgilenen çocuk sınav başarısını riske atabilir. O yüzden anne babalar çocukları spor yapmasın diye çocukların gözünün içine bakıyor.
Karin Mey Melis’in tek adım atlamada aldığı bronz madalya son gün tesellimiz oldu ama nerede bu 70 milyonun gücü? Tesis lazım, örgütlenme lazım ben inanıyorum çok yetenekli gençler vardır, çıkacaktır onlar mutlaka.
Çengelköy ile ilgili olarak;
Çengelköy’e gelince ramazan iftar çadırı Çengelköylü hayırseverlerin desteği ile Çengelköy mahalle muhtarı Can Cumhurcu’nun organizasyonu ile kuruldu. Her akşam iftar da dolup taşıyor. Emeği geçenlere teşekkür ediyoruz.