Ali SÜZEN

Cumhuriyet Bekçileri

[email protected]
Hukuk Devleti Olmak
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Google News'de Takip Et

Yargıtay Cumhuriyet başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın Anayasa mahkemesine AKP'nin kapatılması için dava açması bir anda Türkiye gündemi değiştirdi. Bu beklenmeyen ani gelişmenin nelere gebe olduğunu önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz.

Ama isterseniz öncelikle bu gelişme öncesi Türkiye gündemi neydi? Önce  bu gündeme bir bakalım. Bakalım ki bu davanın altında neler yatıyor olabilir onu irdeleyelim.

Bu kapatma davası öncesi öncelikli gündemimiz Kuzey Irak'a yapılan kara operasyonuydu. TSK bu çetin kış şartlarında Kuzey Irak'a (bence çok başarılı) 10 bin asker ve hava destekli kara operasyonu düzenlemiş, sayısı tam tesbit edilememekle beraber 250'nin üzerinde terörist öldürülmüş, örgütün logistik alt yapısı neredeyse çökertilmiş, terör örgütü uzun bir zaman sürecek etkisizlik ve dağilma sürecine girmiş, ancak operasyonun 8 gün sürmesi ve bitimin ABD savunma bakanının Ankara ziyaretine denk gelmesinden dolayı hükümet ve muhalefet karşı karşıya gelmiş, bu durum daha sonra TSK-Muhalefet tartışmasına dönüşmüş, karşılıklı ağır suçlamalarla devam ediyordu. Hatta eski genel kurmay baskanları bile olayın içerisine dahil edilmiş, Cumhuriyet bekçileri kendi çıkarları için eski genel kurmay baskanı hakkında irticacı falan filan gibi laflarla orduyu bile halkın gözünde küçültmeye çalışıyorlardı.

Ulusalcılardan oluşan ve ucu yine Cumhuriyet bekçilerine uzanan ve büyük bir başarıyla cökertilen Ergenekon çetesi ise işin cabasıydı. Bu çete devletin her kademesine girmiş, basında kendisine büyük destek sağlamış ve hatta askeri bağlantıları, kullandıları yöntemler v.s ile herkesi saşırtmış ve darbe ortamı oluşturmaya çalıştıkları belirlenmişti.

Gündemimizin bir diğer maddesi sosyal güvenlik yasa tasarısıydı. Hükümet tarafından hazırlanan tasarı bir çok kesimin tepkisini almış buna karşın savunucularıda azımsanamayacak kadar çoktu. Tam yeni tasarının ne getirip ne götüreceğini tartışırken, saolsun savcı bey tartışmayı kursağımızda bırakıverdi.

Diğer önemli bir gündemimiz ise tabiki sıcaklığı biraz geçsede anayasada yapılan türban değisikliğiydi. Ama danıştayın verdiği kararla bu sıcaklığı yeniden hissetmeye başlamıştık ki AKP'nin kapatılması davasıyla sarsıldık. Bilindiği üzere türbanın (bana göre başörtüsü) üniversitelerde serbest bırakılması için AKP ve MHP anayasada değişiklik yapılması icin uzlaşmış ve değişiklik mecliste 411 oy gibi rekor bir sayıyla kabul edilmiş ancak buna karşın bazı kendini bilmez rektörler yine özgürlüğün karşısında durmuş, uygulamada problemler olmuş ve kendilerini Cumhuriyetin, demokrasinin, hukukun, laikliğin ve özgürlüklerin savunucusu gören Cumhuriyet bekçisi kesim Türkiye elden gidiyor çığlıkları atmaya başlamışlardı ki, Danıştayın verdiği karar onlara mendil oldu, gözyaşlarını silmeye başladılar. Birde Üzerine Yargıtay Cumhuriyet başsavcısının AKP'yi kapatma başvurusu bu kesimlere sıcak su oldu, yüz kremi oldu; gözyaşlarından yıpranan suratlarını dinlendirmek için ama sadece dinlendirmek için...

Ha bu arada Edirne belediyesindeki ucu CHPye kadar uzanan yolsuzluk haberlerini es geçersek ayıp etmiş oluruz. Sosyal demokratlar savcı bey sayesinde gündemden düşen bu haber sayesinde biraz olsun rahat bir nefes almışlardır herhalde. Gerçi ucu CHP'yede dokunsa farketmezdi zaten. Atatürkün partisi olması hasebiyle bu partiye ve mensuplarına nasıl olsa geçmiştede olduğu gibi hiçbirşey olmazdı zaten. İsterseniz bir hatırlayın Cumhuriyet bekçisi Kanaltürk televizyonuna yasadışı yolllardan aktarılan paraları. Cezası parti kapatma olan bu suçun karşılığı koskoca bir hiçti. Bu savcı bey o zamanlar neredeydi acaba??? Bence Laik Cumhuriyeti korumakla meşguldu!!!

Şimdi diyeceksinizki o kadar cok şey yazdınkı bunların AKP'nin kapatılmasıyla ne alakası var? Madem bu konulara girecektin başka bir giriş yapsaydın. Ama bence bu konuların hepsinin birbiriyle bağlantısı var. Gündem olarak yazdıgım su beş olayı şöyle bir irdelersek hepsinin ucunun Kendisini Cumhuriyetin bekçisi, Atatürkün tek sahiplenicisi olarak gören kesime ulaştıgını görürüz.

Hatırlarsanız bu Cumhuriyet bekçileri seçimlerden hemen önce Ulusalcıların destekleriyle yapılan Cumhuriyet mitinglerinde ve Cumhurbaşkanlığı seçimindeki 367 oy tartışmalarınında başrol oyuncularıydı. Her ne kadar anayasa mahkemesinden istediklerini aldılarsada seçimlerde hedeflerine ulaşamamışlar ve büyük bir bozguna uğramışlar, daha sonraki süreçte kendileri bile yaptıklarının yanlış olduğunu itiraf etmişlerdir.

AKP'ye açılan dava AB'ye girme yolundaki Türkiyenin itibarını zedeleyecek, ekonomide de büyük kayıplara neden olacaktır. Cumhurbaskanlığı seçimindeki 367 krizinin yada e-muhtıranın Türk ekonomisine ve Türkiyenin yurtdışındaki itibarına verdiği zararın tekrarını anlaşılan bize tekrar yaşatmak istiyor bu cumhuriyet bekçileri...  

Bu dava Türkiyede var olan istikrarı bozacaktır. Bu puslu havaları sevenler yine ceplerini para dolduracaklar. Seçimle millete yaptıramadıklarını bu şekilde elde etmeye çalışmaktadırlar. Ellerinden gelse tek parti sitemine dönüp CHP'yi iktidar yapacaklar ve milleti yine karneye (yağ, şeker, un gibi temel ihtiyaç malzemeleri karneyle alınacak, elektrik yok, gaz-benzin yok v.s.) mahkum edecekler. Ama Cumhuriyet bekçileri için farketmez TBMM içinde sadece CHP kalsa ve ülkenin demokrasisi 'Tek Parti' modeli içinde sürse 'rejim' bütün tehlikelerden arınmış olacak!!!

Savcı beyin açtığı kapatma davası zaten balık hafızalı olan halkımızın gündemini biranda değiştirdi. Şuanda Türkiye gündemi sadece ve sadece AKP'nin kapatılma davası...Diğer tüm gündemin üzerine sünger çekildi, hepsi unutuldu. Hatırlandığında zaten iş işten geçmiş olacak. Bizim Cumhuriyet bekçileri yine foyaları tam ortaya cıkmadan yırtacaklar bu olaylardan.

Bir enkaz devralarak iktidara gelmiş, bu enkazı biraz olsun onarmış, çok önemli kanunların altına imzasını atmış, seçimde oy oranını iktidarda olmasına rağmen yaklaşık %13 arttırarak halkın %47 sinin oyunu almış ve 5 yıldan beri iktidarda olan bir parti nasıl olurda sudan sebeplerden dolayı hakkında kapatılma davası açılır? diye hala kendinize soruyorsanız!!! Lütfen yukarıdaki yazımı bir defa daha okuyun.

 
 
Yazarın Diğer Yazıları ;
 
Üsküdar34 Hizmetinizde ( 14 Ocak 2008 )
 
 
 
Puan Ver 4Puan Ver 4Puan Ver 4Puan Ver 4Puan Ver 4
Diğer Yazılar Başlık Sol Kısım

Bu Yazarın Önceki Yazıları

En Çok Okunan Haberler

Diğer Yazılar Başlık Sağ Kısım
+4
°
C
+
-1°
Uskudar
Pazartesi, 14
Salı
+ +
Çarşamba
+ +
Perşembe
+ +
Cuma
+ +
Cumartesi
+
Pazar
+ +
7 Günlük Hava Tahmini
Üsküdar Nöbetçi Eczaneler Günlük Burç Yorumları
Üsküdar Haritası

GAZETELER

Hürriyet Dünya
Milat Sözcü
Yeni Şafak Türkiye
Takip Et :
Üsküdar 34 Feedburner
www.uskudar34.com © 2007-2022 Tüm Hakları Saklıdır. Sitedeki içerikler kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
Destek ve Bilgi : [email protected]
Bu sayfa 0.02 saniyede yüklendi.

www.uskudar34.com web sitesinde yer alan tüm sayısal ve sözel içerik sadece bilgilendirme amaçlıdır. Köşe yazılarında yer alan içerik yazarların kendi görüşleri veya alıntı(kaynak gösterilerek) olup; ilgili konu hakkında uskudar34.com'un genel görüşünü yansıtmaz.

Web sayfalarımızda yer alan bilgiler ve doğrulukları tarafımızca garanti edilmemekte olup, bu bilgiler belli bir getirinin sağlanmasına yönelik olarak verilmemektedir. Bu nedenle bu sayfalarda yer alan bilgilerdeki hatalardan, eksikliklerden ya da bu bilgilere dayanılarak yapılan işlemlerden doğacak her türlü maddi/manevi zararlardan ve her ne şekilde olursa olsun üçüncü kişilerin uğrayabileceği her türlü zararlardan dolayı uskudar34.com sorumlu tutulamaz.

sanalbasin.com üyesidir