Gezi yeşil kalsın
Boğaza marinalar yapılmasının, Galataport düzenlemesinin tarihi eserlerin restore edilmesinin Çamlıca ya tek anten yapılmasının hep yanında oldum ama Taksim in tek yeşil alanı olan Gezi parkına Kışla yapılmak istenmesinin karşısındayım kamuoyu yoklaması yapılırsa oyum hayır olacak.
Gezi eylemleri ile ilgili anket sonuçlarını değerlendirmek istiyorum. Eğer gezi parkında eylem yapan çevrecilerin çadırları yakılıp oradan şiddetle kovulmasalardı bu eylemleri duymayacaktık bile. Çünkü eyleme katılanlar o görüntülerden sonra arttı.
Başbakan olayı anlamaya çalışıp bu gençler Topçu Kışlasının buraya yapılmamasını istiyorlar diye düşünseydi ve zaten idare mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı vermiş buraya imalat yapılamaz deseydi eylemler başından büyümeden biterdi. Ben belediye sitelerinde böyle çok proje gördüm önce konur sonra vazgeçilir bazısı değiştirilir. İBB nin sitesinde de bu Taksim yayalaştırma projesinin ve Topçu Kışlasının üç boyutlu görüntüsünü izledim. Üsküdar da yıllarca benzer bir meydan düzenlemesi vardı maliyetli diye sonra tadil edildi değişti.
Polis Taksimde ve Beşiktaş ta aşırı güç kullanarak ve aşırı gaz kullanarak eylemcileri dağıtma emrini yerine getirdi. Bu görüntüleri izleyen tepki gösterenler bu sefer Taksime gelmeye başladılar. Neyse ki polis sonra geri çekildi ve Taksimi rahat bıraktı. 7, 8, 9 Haziran da milyonlar gezi parkında ki gençlere destek vermek için oraya sel oldu aktı.
Hükümet istifa başbakan istifa sloganları da atılıyordu Ak partililer ve başbakan bu sloganlara haliyle alınganlık gösterdi. Sivil darbe mi yapılmak isteniyor diye direndi bence. Yüzde elli ile iktidar olan başbakan istifa dendi diye iktidarı bırakacak değil tabi ki.
Gelenlerin bazılar Atatürk ün askerleriyiz diyordu kimi bozkurt işareti yapıyordu kimileri, sosyalist partilerin işaretlerini taşıyordu kimi zaman sendikalar kimi zaman siyasi görüşünü belirtmek istemeyenler tuttukları takımların bayrakları ve formaları ile oraya geldiler. Gezi parkının içinde ki esas grup çevreciler doğa dernekleri ve bunların gönüllüleri idi. Ama şu veya bu şekilde bir şekilde yıllar içinde rahatsızlığı olanlar grubu çoğalttı zaten ankette de bu tespitin bilimsel sonuçları var.
Gezi içi anketin sonuçları şöyle :
- Parktakilerin üçte biri öğrenci, yarısı çalışıyor, altıda biri özel sektör çalışanı. Yüzde 53'ü İstanbul doğumlu.
- Yüzde 15'i Gezi Parkı'yla ilgili ilk haberi 'Bir arkadaş veya tanıdığından', yüzde 70'i ise 'Sosyal Medyadan' duyduğunu söylüyor. İlk olarak televizyondan duyanların oranı yüzde 7. İlk haberi sosyal medyadan duyanların yaş ortalaması 26, televizyondan duyanların ise 40.
- 'Olayların hangi noktasında parka gelmeye karar verdiniz?' sorusuna verilen yanıtların oransal dağılımı şöyle: Taksim projesini duyduğumda.(Yüzde 10,2) Ağaçları sökmeye giriştiklerinde. (Yüzde 19) Polisin şiddetini görünce.(Yüzde 49,1) Başbakan Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarını duyunca.(Yüzde 14,2) Taksim'deki ortamı görünce.(Yüzde 4,3).
- Üyeliği olmayan, örgütsüz olanların da dörtte üçü polis şiddeti ve Başbakan'ın konuşmalarının ardından parka gelmiş. Olaylar ilerledikçe sade vatandaş olarak gelenlerin oranı yüzde 85'ten yüzde 97'ye kadar çıkıyor.
- 'Ne zamandan beridir parktasınız?' sorusuna yüzde 26'sı 'Ağaçları sökmeye giriştiklerinden beri, sürekli olarak' yanıtını verirken yüzde 21'i de 'Her gün uğradığını' belirtiyor. 'Bir iki defa uğramıştım' diyenlerin oranı ise yüzde 18. Yüzde 13'ü ise, 'İlk defa geldim' diyor.
- 'Neden buradasınız?' sorusuna verilen yanıtlar şöyle: Özgürlüklerin kısıtlanmasına karşıtlık (Yüzde 58,1), Ak Parti'ye ve politikalarına karşıtlık (Yüzde 37,2), Erdoğan'ın açıklamalarına, tavrına tepki (Yüzde 30,3), Ağaçların sökülmesi (Yüzde 20,4), Devlet düzenine karşıtlık (Yüzde 19,5), Direnişi görmeye, havayı koklamaya geldim (Yüzde 8,0).
- 'Talebiniz ne' sorusuna verilen yanıtlar şöyle: Yüzde 34,1'i 'Özgürlükler için', yüzde 18,4'ü 'Hak ihlallerine karşı, hak talebi için', yüzde 9,7'si 'Diktatörlüğe, baskıya karşı', yüzde 9,5'i 'Yönetim istifa', yüzde 8'i 'Demokrasi ve barış için', yüzde 6,2'si 'Polis şiddetine karşı', yüzde 6,1'i 'Destek vermek, dayanışma için', yüzde 4,6'sı da 'Ağaç kesilmesin, kışla yapılmasın diye.
Bu konu ile ilgili çok konuşuldu çok yorum yapıldı. Bu konudaki en ilginç açıklamayı Milli Eğtim bakanı Nabi Avcı yaptı ''yıllardır bir araya gelemeyen tüm muhalifler bir araya geldiler'' dedi. Türkiye de Avrupa tarzı bir yeşil hareket pek gelişemedi. Bundan sonra gelişeceğini barajın yüzde 5 e düşmesi halinde meclise bile gireceğini tahmin ediyorum. Ama bu eylemlere katılanların yüzde 30-35 nin hiç oy kullanamadığını da unutmayalım. Önümüz de ki yerel seçimleri bu konular belirleyecek partilerin adaylarının şehir içi parklara yeşil alanlara bakışı belirleyici olacak diye düşünüyorum.
Arada Gezi parkı boşaltıldıktan sonra park yenilendi düzenlendi, bunu çok olumlu buldum. Sıra dükkanlar yıkıldı nikah salonu vardı oda yıkıldı park büyüdü daha da güzel oldu. Süreç boyunca İBB nin Topkapı şehir parkı, Bayrampaşa parkları ve Haliç çevresine yaptığı düzenlemeleri hatırlatmamasını eksiklik olarak görüyorum. Çünki yönetime oy vermeyenlerin bile yapılan hizmete sempati duyması önemlidir.
Karayollarına yapılan yatırımlar, rüzgar enerjisinin jeotermalin ve güneş enerjisi kullanımının yayılması, marmaray ve tüm metro çalışmaları oy verenlerin memnuniyetini sağlaması kadar oy vermeyenlerin de empatisini kazanıyor aslında. Çevresel ve ekolojik konularda ki hassasiyet dikkate alınırsa bir arada yaşamamızı güçlendirebiliriz.
Keşke taraflar süreç boyunca birbirini anlamaya çalışsaydı ve gerilim topluma yayılmasa idi.
