Bizim bebeler ''Çocuklar duymasın'' adlı diziyi seyrederlerken birçok kez ben de onlara katıldım. Bu dizideki aile, kültürleri veya ülkeleri adına isimlerinden başka hiçbir işaret taşımayan bir aile olarak ilgimi çekerler.
Bu aile hangi dünya görüşüne sahiptir veya kültürel altyapıları nedir? Bunları anlamak çok zordur. Evin kızı sanıyorum kıyafetlerinden dolayı her oturup-kalkmada sıkıntı çeken birisidir. Evlenmek üzeredir, ama bu konuda okuduğu herhangi bir kitap yoktur. Meltem, hem çalışır hem eve annelik eder. Bilgiyle donatmak anlamında ve nasıl oluyorsa, çocuklarının bütün ihtiyaçlarını karşılar. Evin oğlu Havuç da, kızların peşinde koşmaktan başka bir şey yapmayan ilginç bir çocuktur. Kızları anlamak için çalışmaktan çok, onları fethetme peşinde olan ''gerzek'' bir karakter çizer. Ben belki bir bölümde, sosyal bir sorumluluk adına bu ailenin kitap okuduğunu gördüm, ama evlerinde bir kitaplık veya kitaplar görmedim.
Bu dizide çocuklar anne ve babanın manipülasyonuyla büyürler. Bu sevilen çocuk tipidir. Anne baba sözü dinlerler; herhangi bir konuda kendi fikirleri yoktur, zaten hayatla ilgili bir tezleri veya duruşları da yoktur. Anne veya babalarına karşı bir duruşları varsa, bu karşı cinsle, cep telefonuyla veya izinsiz araba kullanmakla ilgilidir. Meltem bir psikiyatra veya astrologlara danışır. Haluk çocuklarına herhangi bir hayat görüşü sunmaz. Hayatlarında bir bilge yoktur. Herhangi bir sosyal sorun yoktur ve politika yoktur. Ölümün ne olduğuna dair bir inanç veya tez yoktur. Aile bireyleri, dünya klasikleri veya Türk klasikleri okumazlar. Çocukları da herhangi biri sosyal projenin içinde yer almazlar. Akşamları herkes eve gelir, yemek yenir, televizyon seyredilir ve yatılır. Onların ülkesinde, sözgelimi ihtiyaç sahibi öğrenciler veya onlarla ilgili çalışmalar yoktur.
Havuç ve arkadaşları ayrı bir evde kalırlar. Eve kız getirmeye uğraşırlar. Hayatta herhangi bir başka düşünceleri veya hedefleri yoktur. Kendileriyle veya ülkeleriyle ilgili uçuk veya mantıklı bir hayalleri yoktur. Bir kız gördüklerinde tuhaf hareketler yaparlar ve bize o yaştaki gençlerin böyle davrandıkları yanılgısını armağan ederler. Dizideki kızlar, yere bakar yürek yakarlar. Etrafta genç bir erkek gördükleri zaman, kikirdemeye başlarlar ve bize o yaştaki kızların böyle yaptıkları veya yapmaları gerektiği yanılgısını armağan ederler. Hatta birkaç kız aynı erkeğe bakar ve kadınların aynı erkeği paylaşabilecekleri hissini verirler.
Havuç karakterinin çocukken en büyük ideali cep telefonudur; büyüdüğü zaman bu ideal arabaya ve kızlara dönüşür. Çünkü evde toplumsal veya ülkeyle ilgili konular konuşulmaz. Büyük bir vizyon yoktur; farklı kişiler tanımazlar ve zaten eve çok misafir de gelmez. Çocuklar birkaç kişiden başka bir insanla tanışmazlar; yani tamamen izole bir hayat yaşarlar. Havuç karakteri, telkine dayalı olan eğitim sisteminin hayal ettiği ve minik bir kavanozda yaşayan bir süs balığıdır!
Benim takdir ettiğim ailelerinse, kendileri ve ülkeleri adına beklentileri vardır; evlerini öğrencilere açarlar; yerli-yabancı misafirleri ağırlarlar. Evlerinde kitap okunur; orada, ailenin ait olduğu ve benimsediği kültür hissedilir. Evin kadını ve erkeği, sosyal sorunlara çözümler arayan organizasyonlara dâhildirler. Her bireyin kendisini gerçeklemesi için imkân verilir. Evin hanımı arkadaşlarıyla birlikte ve mesela kermesler düzenlerler; evin babası mesela öğrenciler için burs imkânları araştırır. Evin oğlu mesela bir Türk klasik sanatı öğrenir. Evin kızı okul dışında da bazı sosyal etkinliklere katılır. Ailenin siyasî bir görüşü olur; net bir paradigmaları, hayata ve ölüme dair bir bakış açıları vardır. Elbette gerekirse, psikiyatra gidilir, ama o kişi bilge değildir. Yani ailenin dünya görüşün belirlemez; o sadece kendi alanında yol gösterir.
Kısacası ''Çocuklar Duymasın'' adlı dizideki bu aile 2 boyutlu bir resim gibidir; ama 3 boyutlu bir dünyada anlamsızdırlar. Yani ''Çocuklar Duymasın!'' ifadesi dizi için doğru bir isim değildir; dizinin adı ''Çocuklar Uyanmasın!'' olmalıdır!
Savaş ŞENEL
İngilizce Öğretmeni & İletişim Danışmanı
Duyuru: ''Yeniden Genç Olsaydım, Neleri Farklı Yapardım?'' veya ''Latif-Ergonomik ve Sohbeti Çekici Bir İnsan Olmak'' adlı seminerlerimle ilgili olarak beni davet etmek istediğiniz takdirde, talebinizi aşağıda verilmiş olan her iki email adresine birden göndermenizi tavsiye ediyorum.
[email protected] ve [email protected]