Bir arkadaş sohbeti
Uzunca bir gün bir arkadaşımla sohbet ediyorduk ve bu arkadaşım başka birisinden söz etti. Bu kişi, her akşam bir seminer veya başka bir etkinliğe giderek kendisini geliştiren birisiymiş. Arkadaşım, söz geçen bu kişinin eşinin çok anlayışlı olduğunu söyledi. Bu gelişime açık kişi, seminer ve etkinliklere katılmak üzere akşamları farklı yerlere giderken, eşi olan hanımefendiyse evde 3 çocuğuyla zaman geçirmekte ve sabırla eşinin eve gelmesini beklemekteymiş ve hiç şikayet etmemekteymiş.
Arkadaşım, bunun çok güzel bir fedakârlık örneği olduğunu söyledi. Arkadaşımın bu yorumu üzerine ben de, sözü geçen bu fedakârlığın ''gereğinden fazla'' olduğunu söyledim. Çünkü sözkonusu bayan, sadece kendi hakkından değil, çocuklarının haklarından fedakârlık yapıyordu. Kendisi akşamlarını eşiyle geçirmek hakkından fedakârlık edebilirdi, ama çocukların da babalarıyla zaman geçirmeye ihtiyaçları vardır.
Kamu Hukuku
Hukukta bazı batıl-geçersiz anlaşmalar vardır. Mesela bir insan kendi çocuğunu başkasına satamaz ve iki kişi bu konuda anlaşma yapmış olsalar bile, bu anlaşma kanunen geçersizdir. Bu örnekteki gibi ağır durumlar olmasa bile, bazı mantıksız anlaşmalar veya kabullenişler vardır. Bir babanın meşguliyetlerinden dolayı çocuklarıyla zaman geçirememesinin normal görülmesi de bunlardan birisidir. Aslında babalar belki gerçekten meşguldürler, ama bu durumun, kişilere, onları çözüm arayışına iten bir rahatsızlık vermesi gerekirken, kişiler, zamanla duruma alışmaktadırlar.
Fedakârlık
Dolayısıyla bazı konularda muhataplarımızın anlayışlı olmaları, gerçek bir ihtiyacı yok edemez. Yani anlayışlı bir kadının, kendi haklarından vazgeçmesi bir derece anlaşılabilir. Gerçi bu tür durumlarda da geçmişe dönük muhasebeler olur, çünkü sona ermemiş olan süreçlerde, sürecin her anında geçmişe dair muhasebeler yapılabilir ve pişmanlıklar duyulabilir. Fakat bayanın bütün bunları göze aldığını düşünelim. Yine de çocukların babalarıyla yeterince zaman geçirememeleri bir çok problemin kaynağıdır. Bir yandan da, baba, çocuklarının bensimsemelerini istediği ilkeleri uzun sohbetlerle ve ikna ile değil de, zamansızlıktan emr-i vaki bir şekilde vermeye çalışacaktır. Çocuklarıyla görüştüğü zamanlar kısıtlı olduğu için, ilişkilerini demlemek için zamanları olmayacak, yapılması gerekenleri ''direktifler'' hâlinde bildirecektir. Hâlbuki insanla ilgili herşeyde ''lüzumlu bir fazlalık'' vardır. Mesela gökyüzü, insanın sadece fiziğiyle ilgili bir genişlikte değil, gözünün istediği bir genişliktedir. İnsanla ilgili hiçbir bir konuda sadece gerektiği kadarı yetmez, her zaman fazlası olmak zorundadır.
Fedakârlığın sınırları,
Özellikle aile içi iletişim kurmak için gereken nitelikli zamanla ilgili olarak fedakârlık konusunda iyi düşünmekte yarar var diyorum. Çünkü aile üyelerinden birisinin kendi adına yapıyormuş gibi göründüğü bir fedakârlık, aslında herkesin hukukuyla ilgili olabilir. Gerçi bu durum, başka konularda da geçerlidir. Mesela kendi adınıza mutevazı olsanız da, sınıfta öğretmenlik veya şirketinizde idarecilik yaparken, konumunuzun gereği takınmanız gereken gururlu bir tavır vardır. Veya birisinin iyiliği için, herkese zarar veren bir karar veremezsiniz.
Meşguliyetler
Gençken, sürdürdükleri sıradışı ve sıkıntılı hayattan ötürü hiç evlenmemiş olan bazı idealist düşünürlere özenirdim. Onların adanmışlıklarının vardığı boyut beni çok etkilerdi. Fakat zamanla şunu anladım ki, onların bu hâli kendilerine özgü bir durumdu. Ayrıca onların adanmışlıklarıyla inşa edip-güçlendirmek istedikleri şey, aslında ''aile'' adını verdiğimiz yapı taşlarıydı. Onlar, ani dönüşümlerin zayıf bıraktığı bu yapı taşını güçlendirmek için yazmışlar, düşünmüşler ve konuşmuşlar. Fakat bizler günlük koşuşturma içinde ''dünyayı kurtarmaya'' çalışırken, bu ''değerli taşı'' kendi hâline bırakıyoruz.
Geçen Pazartesi, oğlumla sinemaya gidip, koca salonda iki kişi film seyrederken, bunları daha iyi hissettim. Belki onun gözleri filmdeydi, ama orada ve onunla olmamdan güven duyduğunu bilmek güzeldi. Güzel olan şey, bana ihtiyacı olması değildi; onun ruhuna yerleştirilmiş olan bir ihtiyaç söz konusuyken, orada ve yanında olabilmekti.
Savaş ŞENEL
İngilizce Öğretmeni & İletişim Danışmanı
Duyuru: ''Yeniden Genç Olsaydım, Neleri Farklı Yapardım?'' veya ''Latif-Ergonomik ve Sohbeti Çekici Bir İnsan Olmak'' adlı seminerlerimle ilgili olarak beni davet etmek istediğiniz takdirde, talebinizi aşağıda verilmiş olan her iki email adresine birden göndermenizi tavsiye ediyorum.
[email protected] ve [email protected]