Vücut dilini okuma konusunda pek maharetli sayılmam, Poker'i Mesut bir şekilde oynayamam, hatta hiç bilmem. Ancak izlerken hissettiğim izlenimlerime göre Sayın Başbakan Seçim Beyannamesi'ni tanıtım toplantısında- elinde 2023 kitabını sunarken -sanki biraz gergin, biraz mutsuz hatta kendince bile inandırıcılığında tereddütler taşıyan, biraz da dalgın-düşünceli ve umutsuz bir yüz ifadesiyle hitap eder görünümüyle izlendi televizyonlarda.
Niyetim eleştirmek değil ya da övmek değil ... Sadece hissettiklerimi okurlarımla paylaşıyorum...
Bir kere bu seçimlerdeki atmosfere bakınca sanki halka inandırıcı, ikna edici, onları kendi yanlarına çekici ya da sanki halkın oylarıyla bir şeyler olacakmış gibi bir durumun olmadığı ve bu yüzden de çok fazla somut bir gayrete lüzum olmadığı izlenimini ediniyorum.
Bütün partilerin aday listelerine bakınca da, artık CHP'nin DYP'lileştiği, MHP'nin DP'-lileştiği, AKP'nin hepsileştiği, BDP'nin BBP'lileştiği sanki hepsine Demirel eli değmişleştiği, hepimiz birimiz için birimiz hepimiz için, yok aslında birbirimizden farkımız, hepimiz Osmanlı Bankası'yız misali görünümleri çok açık.
Şimdi yıl 2011 ve konu bu seçim sonrası yetki alınacak 4 yıllık bir süreç var. Tabii bu arada 12 Haziran sonrası bir anda yeni anayasa ve bir anda 2012 Kasım ayında yapılacak Başkanlık seçimleri sürprizleri olmazsa, dört yıllık bir süreç için somut ve günlük problemlere çözüm önerisi yerine taaa 2023 yılına hedef vizyon. Ohooğğ kim öle, kim kala.
Ne demek oluyor şimdi bu? Bu kitabı ve bu sloganı bizzat Başbakan'ımız mı hazırladı ya da kim, kimler bunu hazırlayıp Seçim Beyannamesi diye sundu? Vatandaş bu günkü problemlerine hemen, yarın çözüm ararken bugünü ve yarını unutup taaa 2023'ü milletin önüne koymak ne kadar inandırıcı ne kadar ciddi? Bin lira bile alamayan emekliler ne yapsın 2023'ü...
Neymiş efendim ''Çılgın Proje'' neymiş ''İstanbul'a iki yeni şehir'' yapmayın Allah aşkına
bu ne yaa bunun neresi çılgın proje ve bunun neresi halkla, seçmenle ve günlük problemlerine çözüm arayan insanımızla ilgili, seçmenle alay mı ediliyor, insanımızla dalga mı geçiliyor? Milletimize deli gömleği giydirmek isterlerken bu sefer gömlek terzinin elinde kalmasın ?
Emeklimizin, çalışanlarımızın, işsizlerimizin, ailelerimizin ve kadınlarımızın İstanbul'a kurulacak iki yeni şehirle ne ilgisi var? bize ne!! Kiptaş'ın, Toki'nin yaptığı konutlardan en çok kimler yararlandı? Seçimle, oyla, milletimizle, gariban insanımızla ne ilgisi var çılgın (mış mış) projeyle. Ahh bir de denmiyor mu ''Patenti bizde kapmayın ''vee'' Uyanıklık yapmayın Proje benim'', Tabii yaa böyle bir şey yapılacaksa, müteahhidiyle, taşeronuyla, satanıyla, alanıyla, proje hepinizin elinde kalır da vaatte bulunduğunuz insanlarımıza da seyretmek ve gidebilirlerse gezmek kalır.
Bir zamanlar Sayın Başbakanımız İstanbul'a giriş pasaportla olsun diyordu da yoksa bu yeni şehirlere sırf pasaportlu Amerikalılar, İngilizler, Almanlar ve yabancılar mı yerleşecek?
Bir de, AKP, CHP, MHP'nin ortak söylemi Aile yardımı ve Kadınlara yardım propagandası.
Yardım, seçim vaadi olur mu?
Kadın ve aileye yardım yapmak istiyorsanız -seçimden sonra değil hemen şimdi- emekli maaşlarını minimum 1.500. TL'ye çıkarın ve benzin fiyatlarını 2 TL'ye indirin, bakın Aileler ve Kadınlar en büyük yardımı nasıl alıyor.
Kendi kendinize inanmadığınızı çok açık belli ettiğiniz vaatlerinize zaten birilerinin de inanmadığını çok açık görerek, -yapamayacağınız şeyleri neden söylüyorsunuz -sürdürülenlerin bir oyundan öteye geçmeyeceği ne kadar açık da belli oluyor.
Av. Cihan Tufan
