Yeni dönemde Üsküdar'da neler olacak ?

Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara, Çamlıca konusunda medyanın takındığı çelişkili duruma dikkat çekti.

Yeni dönemde Üsküdar'da neler olacak ?
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Google News'de Takip Et

Antende çevreyi unutanlar, camide çevreci kesildi

Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara, Çamlıca konusunda medyanın takındığı çelişkili duruma dikkat çekti. Yıllardan bu yana Çamlıca tepesinin çevreye yaydığı radyasyonu görmezden gelen medyanın, buraya cami inşası gündeme gelince odağını buraya çevirdiğini söyledi.

Mustafa Kara, Rotahaber'in sorularını cevaplandırdı. İlk dönemde yaptıkları, aday gösterilip seçilmesi halinde neler yapacağı, medyanın Üsküdar'a bakışı ve Başbakan Erdoğan'a ev sahipliği yapma konusunda her soruya cevap verdi.

- İlk döneminiz olmasına rağmen başarılı bir performans sergilediniz hatta bu birçok kamuoyu araştırmasında da ortaya çıktı. İlk döneminiz olmasına rağmen başarınızın sırrını neye bağlıyorsunuz.

- Tabi ifade ettiğiniz gibi başarı, izafi bir şey. Ben şimdi özel sektörden geliyorum. Kendime soracak olursanız kafamızda düşündüklerimizin yüzde otuzunu yapabildik. Yüzde kırkını yapabildik.. özellikle AK Parti belediyeciliğinin bir farkı var bence. Bizim partimiz bir yerel yönetimler okuludur. Başbakanımızın yerel yönetimden gelmesi, il başkanlığımız ve büyükşehir belediye mizle koordinasyon toplantılarımız, bu bizim için en önemli güç.

Birlik ve beraberlik ve projeleri doğru takip etme... Diğer yanda da geçen dönem 2004-2009'da da Belediye Meclisi üyesiydim. İmar Komisyon Başkanlığı, grup başkan vekilliği görevlerinde bulundum. Aynı zamanda ilçede ilçe başkan yardımcısıydım. Bu Üsküdar'ı doğru tanımak, Üsküdar'ın ihtiyaçlarını sıralarken hangi ihtiyaçlar en öndedir konusunda belli bir hazırlığımız vardı. Bununla beraber az önce bahsettiğim o sosyal belediyecilik yönümün de Üsküdarlılar için bir açılım olduğunu biliyorduk.

Zaten bu yöne yönelik çalışmalar yaptım. Kurumlarla iyi ilişki, milli eğitiminden tutun merkezi idare ile iyi ilişki de bizlerin birazcık daha önümüzü açmış oldu. İnşallah, yani başarı dediğim gibi izafi bir şey, biz kendimize göre düşündüğümüzde daha yapacak çok işler var. Ama özellikle Üsküdar'da en azından başlattığımız çok ciddi projelerimiz de var inşallah onlar da sonuçlanacak.

Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara, Çamlıca konusunda medyanın takındığı çelişkili duruma dikkat çekti.

KÜLTÜR MERKEZLERİNE SON VERDİK VE...

- Hangileri sonuçlanacak seçimlere kadar

- Şimdi biz son dönemlerde şöyle bir kavram geliştirdik. Hani bir yandan sosyal medyanın, beraberinde internet medyasının digital devrim dediğimizde insanlarımızın, televizyon ve kişisel kayıtların çoğalması... Bir insan bir film seyretmek istiyorsa internetten anında ulaşabiliyor. Bir müzik dinlemek istiyorsa bir konuyu araştırmak istiyorsa bilgiye ulaşmak , kültüre ulaşmak artık daha kolay hale geldi. Bu da bizim kültür merkezlerimizin işlevlerini yeniden değerlendirmek anlamında yeniden bütün Türkiye'de özellikle Üsküdarımızda biz bunu önemsiyoruz.

Değerlendirme ihtiyacı hissettik. Biz dedik ki biz sadece adına kültür merkezi dediğimizde bir anket yaptığımızda sayılar saydığımızda verimliliği düşündüğümüzde maalesef artık ziyaretçi sayılarımızın azalmaya başladığını hissettik. Ve dedik ki biz buralara artık kültür merkezi demeyelim yaşam merkezi diyelim. Yaşam merkezinin içerisinde kafeteryalar olsun, insanların buluşma imkanları olsun... Hanımlarımızın çok rahatlıkla evlerinin yerine altın günüden tutun çocuklarının doğum günlerine, düğünlerinden nişanlarına kadar, sünnet düğünlerine kadar bir çatı altında ve orada da sportif bir faaliyet olsun diye artık kültür merkezlerimizi maşam merkezi konsepti oluşturmaya başladık. İçerisinde kültürün, sanatın, sosyal yaşantının ve sporun bulunduğu, bilgi evleri ile beraber eğitimin bulunduğu bir çatı oluşsun istedik yani oraya gittiğinde yaşlı bir insan yaşlı bir ahbabıyla karşılaşabilsin.

Çocuklar bilgi eviyle, çocuklu anneler orada kreşi ile karşılaşsın diye Üsküdarımızın dört bölgesine dört tane yaşam merkezi planladık. İlkini inşallah Ağustos ayında Kirazlıtepe'de adını da Boğaziçi Yaşam Merkezi koyduk. Kirazlıtepe bir mahallemiz ama o bütün Boğaziçi'ne hitap edeceği için çok manzaralı bir yerde, Beylerbeyi'nin hemen üstünde Yaklaşık 20.000 m2 kapalı alanlı, Anıtlar Yüksek Kurulundan projesi geçmiş. İnşallah bununla ilgili görselleri de sizinle paylaşırız.

Bunun açılışını yapacağız inşallah Ağustos ayının içerisinde.. Bunun içerisinde iki tane de yüzme havuzumuz var sportif faaliyet anlamında, bir tane bayanlara bir tane de erkeklere sabit olmak üzere, yaz ? kış ısıtmalı yarı olimpik. Yine 1000 kişilik düğün salonu var 11 metre yüksekliğinde..diyelim ki otellerde yapılan düğün kalitesinde.. Terası çok zevkli Boğazı görebileceksiniz. Bir diğeri devam eden şu anda inşaatı.. Şu an Ünalan Mahallemizde. Biz bunun içerisine aynı zamanda bir de şeyi katmış olduk.

Kadıköy-Kartal hattına da çok yakın. Bir bilim merkezi... İstanbul'da inşaatları devam edenler var. Ama inşallah ilki olacak bir planateryum içinde olduğu, uzay gözlem evinin olduğu, yine az önce saydığım yaşam merkezinin bütün unsurları var. İlave olarak da Avrapa'da Amerika'da Uzakdoğu'da birçok yerde science-center dedikleri bilim merkezleri var. Orada da maksat şu.. Klasik bir şey değil bu orada da bilmiyorum gittiniz mi, Londra'da Madam Tussauds'ya gittiniz mi bilemiyorum.. Londrada..

Şöyle bir şey anlatayım, yer çekimini çocuklara anlatmak ayrı bir şey onu bir görselle anlatmak... Arşimet prensibini bir interaktif paylaşım olan işin içinde teknoloji de var aynı zamanda mekanik cihazlar da var. Özellikle İslam bilginleri sergisi, müzesi var biliyorsunuz Fuat Sezgin'in.. İşte ondan da etkilendik Ünalan'da böyle bir şeyin inşaatı devam ediyor. O da inşallah 2014'ün içerisinde bitecek . Yine bizim Belediye binamızın bulunduğu yeri Kaymakamlığımızın, hükümet konağımızın arkasında Çavuşdere'ye taşıyoruz. Burayı yıkıyoruz. Burayı meydan yapıyoruz. Çünkü yeni Marmaray'dan dolayı, meydanımızda alan kalmadı şimdi burayı ve katlı otoparkımızı olduğu gibi kaldırıyoruz. Onun inşaatları devam ediyor ve bunu kendi imkanlarımızla yapıyoruz.

Onun içerisinde de bir yaşam merkezi var yani dört bölge dediğim... Boğaz, Ünalan, Küçük Çamlıca ve bu bizim merkez dediğimiz Çavuşdere..

MARMARAY, LONDRA İLE PEKİN'İ BİRLEŞTİRİYOR

- Marmaray demişken. Marmaray'ın Üsküdar'ı olumlu yönde etkileyeceğini düşünüyorum.Peki bu noktada Marmaray'ın Üsküdar esnafını da olumu yönde etkileyeceğini düşünüyor musunuz? Buna paralel olarak, Üsküdar'da turizm ve otel yatırımları ile ilgili ne düşünüyorsunuz. Bu konuda belediyenizin herhangi bir çalışması herhangi bir projesi mevcut mudur?

- Tabii Marmaray asrın projesi. Sultan Abdülmecit bu projeyi yaptırmış 1852'de,tabi bu proje Osmanlı ilk defa yap-işlet-devret ile şu anda hala kullandığımız finiküler sistemi olan Tüneli yapmış. Karaköy-Beyoğlunu.. İngiliz bir mühendis ve müteşebbise yaptırmış, zaman zaman tartışıyoruz ya Osmanlı aslında çok ilerici yaklaşımları olan, o gün her türlü para enstrümanlarını kullanan bir yaklaşım içerisinde olmuş . Tabi emperyalistlerin saldırısı, haritaların yeniden çizilmesi ile beraber durmuş. Hani şimdi bakıyoruz dünyanın birçok yerinde metrolar, Paris, Moskova , New York, Londra metroları hep 1900'lü yıllarda yapılmış. Biz onlardan 100 yıl gerideyiz. O günlerde Osmanlı da buna başlamış. Ama işte malum savaşlar bunu engellemiş.

Şimdi Marmaray'a dönecek olursak aslında Marmaray, sadece Üsküdar ile Fatihi birleştirmiyor. Proje çok büyük. Pekin ile Londra'yı birleştiriyor. Bir yandan biliyorsunuz şu anda hızlı tren hatlarının devam etmesi Bakü ve Tiflis'in ayrı yapılması, şimdi bu projenin eziyetini birazcık bizler çektik. Yani Londralılar ile Pekinliler kullanacak ama birebir eziyetini en fazla Üsküdar daha sonra Fatih ilçemiz yaşadı. Çünkü yaşam devam ederken burada işte sahilimizde aktarma istasyonu olan günde 500-600 bin kişinin transfer olduğu bir yerde biz bu uygulamayı yaptık ve Üsküdar esnafı, belediyemiz ve Üsküdarlılar Anadolu yakalılar çok ciddi eziyet çekti.

Mustafa Kara: Üsküdar esnafı, belediyemiz ve Üsküdarlılar Anadolu yakalılar çok ciddi eziyet çekti.

ESNAFIN MARMARAY'DAN ÇEKTİĞİ EZİYETE DEĞECEK

Japon müteahhidin aşırı kuralcılığı, Türk partnerlerinin çok güçlü olmaması, fakat projeyi en çok etkileyen 3,5 yıllık bir arkeolojik kazı süresi devam etti. 3,5 yıl elde küçük kepçelerle çekiçlerle arkeolojik kazı yapıldı. Tabii biz bundan sonuç itibariyle mutluyuz. İstanbul'un Üsküdar'ın bilinen tarihi bilinenden 8500 yıl öncelere gitti.

İşte yurtdışından gelecek olan turistler biliyorsunuz İstanbul'u bir hafta sonu ile bitiriyorlar destinasyonları. Şimdi diyorlar eğer biz bu Marmaray'ı doğru anlatabilirsek, Yenikapı'daki o batık gemiyi doğru anlatabilirsek, Üsküdar'ı doğru anlatabilirsek, iki hafta sonuna ihtiyaç var. Yani bir insan geldiğinde İstanbul'u bir hafta sonu ile bitiremeyecek hale gelecek. Bu da işte tamam yüzde 100 artacak değildir ama ikinci defa gelmek isteyenler de merak edenler de turizm potansiyelini yüzde 50 arttıracak. Bu bile Marmaray'ı bir ulaşım projesi olarak düşünmeyip bir kültürel proje olarak bile düşünmeyi sağlayabilir. Böyla bakıldığında 3,5 milyar hiçbir şey değil gibi gelecek gelir açısından. Üsküdar olarak şimdi Marmaray'a hazırlanmaya çalışıyoruz. Az önce saydığım yaşam merkezleriyle 110 bin öğrencimizle, sporu tabana yayma projemizle,

- Bu 110 bin öğrenci ne?

- Evet bizim 110 bin öğrencimiz var Üsküdar'da. İstanbul'da çok ciddi, istanbul'un en fazla lisesi bulunan ilçeyiz biz. En fazla özel okul öğrencisi bulunan ilçeyiz . Bizler Üsküdar'ın Marmaray öncesini Marmaray açılışı öncesini yetiştirmeye çalışıyoruz. Evet dediğiniz gibi avantajları olacak. Esnafımız çok eziyet çekti. Bundan sonra faydalanacak. Ama bir yandan da eğer iyi planlayamazsak, algıyı doğru yönetemezsek, aleyhimize de olabilir. Çünkü İnsanlar yer üstünden gidip geliyordu şimdi yer altından gidebilir. Ama öte yandan doğru bir planlama yapılırsa Avrupa yakasından insanlar bu tarafa kolay geçebilecek. Zor geçmeyecek.

DÜNYADAKİ İLK ALKOLSÜZ HOLIDAY INN OTELİ ÜSKÜDAR'DA

- Üsküdar'ın turizm potansiyeli böyle de otel durumu nasıl?

- Üsküdar'ın turizm potansiyelini değerlendirdiğimizde bugüne kadar bizlerin daha çok bir günü-birlik turizm potansiyelimiz çok yüksekti. Yani bizim yatak sayımız yoktu. 2009'dan bahsediyorum bir Sözbir otelimiz vardı. Onda da yatak sayısı az ve yıldızı yoktu. Biz özellikle 2009'da mazbatayı aldığımızda ve öncesinde hep diyorduk ki otellerimizi çoğaltalım ve bu anlamda hamdolsun bugün bazı işadamlarımızı teşvik ederek vakıfların bazı arazileri vardı, kamu arsalarımızı doğru yöneterek yine bir Ramada otelimiz yapıldı bir işmerkezinden dönüşümü teşvik ettik.

Şu anda Ramada Otel Altunizade'de. Yine Altunizade'de Holiday Inn oteli açıldı bir yatırımcıyı biz teşvik ettik ve dünyadaki İlk alkolsüz otel holiday Inn otelidir. Yani hiçbir yerde alkolsüz Holiday Inn Oteli olmadı ama Üsküdar'a bunu vermiş olduk. Çünkü biliyorsunuz dünyanın her yanında otele girdiğinde Holiday Inn tıkladığında çıkıyor şehir oteli olarak...

Hemen karşısında Mercury Otel açıldı. Birde bizim Burhan Felek'te 10 bin kişilik bir voleybol salonunun bir kısmında sporcu konuk evi yapılacaktı. Biraz özel sektörden gelmiş olmam bir de konukevlerinin doğru işletilemeyeceğini öngörerek biz voleybol federasyonunun ikna ettik. Volley Hotel diye 4 yıldızlı bir otele dönüştürdük. Yapılır mı yapılmaz mı şimdi bir işletmeci orayı normal zamanlarda orayı bir işletmeye veriyor daha temiz şıkır şıkır bakıyor, sporcu kafilelerinin olacağı zamanda da otelim dolu diyor.

- Bu oldu mu peki? Yeni otel projesi var mı?

- Çalışıyor şu anda. Evet 2011 yılında açıldı. Biz bunu ciddi bir başarı olarak görüyoruz. Üsküdar'da şu anda 4 tane otelimiz çalışıyor. İnşallah yakın zamanda hemen Şehir Üniversitesinin karşısında Altunizade'de Vakıflar Genel Müdürlüğünün 17 bin m2 bir yeri vardı. Orayı da biz bir kongre oteli olsun diye planladık. Vakıflar Genel Müdürlüğü ile ihaleye çıkacaklar. Şimdi biliyorsunuz kongre otellerinde 2 kilometre yakınında 2000 yatağın bulunması lazım. Uluslar arası bir kongre yapmak istiyorsanız. Yoksa öbür türlü geldiği zaman yerleştiremeyecektir.

Şimdi bunu hedefliyoruz o kongre oteli ile birlikte inşallah 2000 yatağı yakalayacağız. Böyle Üsküdar'da biz otel konusuna çalışıyoruz.

Şimdi biz ne yaptık ? Başka bir şey.. Son zamanlarda bizim Üsküdar Belediyesi olarak yeni bir nikah sarayı yapmıştık geçen dönem rahmetli Mehmet Başkanımız bitirmişti. Biz açılışını beraberce yaptık hatta onunla. Sonra eski bir nikah sarayımız vardı . Nikah sarayımız sosyal tesis hükmündeydi 900 m2'lik bir arsa Salacak'taki. Biz onun da imarını değiştirdik . Sosyal tesisden turizm tesis alanına aldık. Bir butik otel... çünkü Salacak'ta dikine yükselen arkadaki manzarayı bozacak bir şey dikmek niyetinde değiliz. Çünkü Moda'daki biliyorsunuz o Hilton Tree dedikleri kötü çirkin bina gibi bir şey ile karşılaşmayalım diye. Zaten yanında eski eser var. Aynı şeyini koruyacak. Aynı açı aynı metrekareden daha fazlaya oturamayacak bir imar aldık.

Çok ciddi bir çok yerlere pazarlamalar yaptık tabii ama işte gezi olaylarının başladığı bir zamana denk geldi satışı sırasında ama bunu takip eden uluslararası Al Vaha dediğimiz bir Suudi grubu da orayı aldı. İnşallah orada da çok güzel bir butik otelimiz olacak. Yani Haydarpaşaport öncesi bunlar. Haydarpaşaport öncesini konuşacak olursak o bence Üsküdar'ın projesi olamaz Türkiye'nin projesidir, İstanbul'un projesi de değildir.

Mesela bugünlerde Haliç yat ve turizm alanı ihale edildi ama Haydarpaşaport eğer başarılırsa o daha büyük bir projedir. İnşallah zaten o da Üsküdar'ın turizm potansiyelini yükseltecektir.

Mustafa Kara Röportaj

YABANCILAR, ÇAMLICA'DAN EV TUTMUYOR

- Çamlıca'daki vericilerin Adalar'a kadar radyasyon yaydığı noktasında söylentiler var. Hatta orada oturan halkın orada oturmaktan imtina ettiği söyleniyor. Oradaki birçok villada satılık tabelaları var. Bunların gerekçesini bile buna bağlıyorlar. Ne olacak? Oradaki vericiler gidecek mi ? kalacak mı? Gidecekse ne zaman gidecek?

-Keşke sizin dediğiniz olsa. Keşke vatandaşımız bunu yapsa. Hatırlayın bir Çernobil faciası olduğunda o günlerde yanlış hatırlamıyorsam bir Tekel Bakanı vardı, Çay-Kur'un bağlı olduğu. Çıkıp televizyonlarda ''arkadaşlar bizim çayımızda bir şey yok. Bakın ben içiyorum diye televizyonlarda görüntüler vermişti. (Cahit Aral) evet gülmüştük. Şimdi böyle bir kültürden geliyoruz maalesef. Ne acıdır ki Üsküdarımızın ve İstanbulumuzun en güzel tepelerinde radyasyon en yüksek düzeyde devam ediyor. Bu radyasyonun en yüksek olduğu yerde Türkiyemizin en önemli holdingleri orada oturuyor. Holding patronları orada oturuyor. Aydın Doğan'nından Murat Ülker'inden, Turgay Ciner'inden Can Kıraç'ına işte Koç'un damadı .. Tabi Çamlıca'da oturuyor. Ve en acısı (yavaş yavaş gelelim) Başbakanımız orada oturuyor. Ve radyasyon çok yüksek yayılıyor. Kimler onu yapıyor ? Sakınanlar kimler biliyor musunuz? Yabancılar geliyor, benzer cihazlar koyuyorlar radyasyonu ölçüyorlar radyasyon oranı yüksek olduğundan dolayı yabancılar ofis de tutmuyorlar ev de almıyorlar. Ama biz hani o Cahit Aral'ın yaptığı misali ''Amaaan bir şey mi olur ?'' diye oturuyoruz.

ÇAMLICA'YA CAMİ ETRAFINDA KOPARILAN FIRTINA

- Şimdi ben burada bir şey sorabilir miyim? Ben gerek mesleğim icabı gerek Üsküdar'da oturduğum için takip etmiştim. Çamlıca'ya cami yapılacağı zaman ''yeşil alan yok ediliyor'' diye bazı cenahların söylemleri oluştu. Tabii buradaki amacı hepimiz biliyoruz. Yani amaç asla yeşillik değil. Burası ağaçlık bir bölge değildi.

- Şirin Payzın'ın ve Mehmet Ali Birand'ın 32. Gününe katılmıştık biz. Ben şimdi çıkarıyorum tabloları gösteriyorum. ''Bak burada hiç ağaç yok'' diyorum şimdi biz konuşurken tutup bölgeyi yeşil alan gösteriyorlar . Ve ben orada müdahale ettim. Bakın dedim ben şimdi size bunu gösteriyorum siz tutup yeşil alan gösteriyorsunuz. Esas gösterecekseniz CNN Türk'ün yayınları bile bu kaçak antenlerden yapılıyor. Yani esas çelişki orada o anda yayını o kaçak antenlerden yapıyoruz.

- Orada camiinin yapılmasına karşı çıkanlar oradaki vericilerin zehir saçmasına da karşı çıktılar mı?

- İşte şöyle söyleyeyim konuyu dağıtmadan gidebilmek için söyleyeyim.Şimdi biz şöyle düşündük dedik ki cami olayları tartışıldığında şimdi Çamlıca'yı, radyasyonu konuşuyoruz ya o anlamda yabancılar korkmasın diye söylüyorum. Bu anlamda hassasiyetleri gideriyor. Ama bizim en büyük holdinglerimiz, bakanlarımız, başbakanlarımız oturduğu halde maalesef önemsemiyoruz. Daha önce bir Anten A.Ş. diye bir şirket vardı. Bunun en büyük sahibi TRT idi. Çünkü en fazla kanalı olan daha çok yer tutan TRT idi. Daha sonra o lağvedildi.

Sonra Ulaştırma Bakanlığı, RTÜK ve İBB bir araya gelerek bir protokol yaptı . Bu protokolün neticesinde de yeni bir fikir projesi açıklandı. Çamlıca'da yeni bir anten yapalım ve orada birleştirelim diye. Sonra o sonuçlandı. Tam da Van depreminin olduğu gün sonuçlanmıştı. Hiç unutmuyorum törene katılmıştık biz. Ve o süreç devam ediyor şu anda. Sonra ne zaman ki Çamlıca Camii gündeme geldi. Çamlıca Camii sırasında bazıları çevrecilik yapmaya başladı.

CAMİ DÜŞMANLIĞINI ÇEVRECİ KİSVESİYLE SUNANLAR VAR

İşte sizin orada söylediğinizi biz birçok yerde gördük dedik ki biz çevrecileri ikiye ayırıyoruz bu güne kadar Çamlıca için iki satır yazı yazanlar televizyonda konuşanlar. Tabii olanları saygıyla karşılıyorum ki orada hiç ağaç kesilmemesine rağmen... Tabii onlar eğer yazı yazmışlarsa ve televizyonlarda konuşmuşlarsa tebrik ediyoruz ama bugüne kadar antene karşı çıkmayan bu güne kadar Çamlıca'yı çevirip de burada çevre katliamı yok diyenler Çamlıca Camii olduğunda ''buradan kuş yolları geçiyor'' gibi komik şeyler söylediler ki bunlar sahte çevrecidir.

Çevrecileri ikiye ayırıyoruz dedik. Gerçek çevreciler bir de cami karşıtlığını çevrecilik kisvesine büründürenler. Sonradan biliyorsunuz ne hale döndü ''camiye karşı değilim ama mimarisine karşıyız'' bu sefer de toplumsal talepleri gördüklerinde halkın bunu benimsediğini gördüklerinde ''niye Çamlıca'da camii olmasın, İstanbul bir İslam şehridir. İstanbul Büyükşehir Belediyemizin logosunda bile camilerin gözüktüğü yerde İstanbul'un her yerinden gözükecek bir cami neden olmasın ''şeklinde halkın bu talebini gördüklerinde ''pardon'' dediler ''biz camiye karşı değiliz'' '' biz mimarisine karşıyız''.

- O dönemde bazı muhafazakarların da tepkileri vardı. Onu nasıl değerlendiriyorsunuz ?

Mustafa Kara Üsküdar Belediye Başkanı- Burada yine samimiyetle eleştirenler vardı. Bir zamana ihtiyaç olduğunu bunun oldu bittiye getirilmemesi gerektiğini her dönemde nasıl bir eserler ortaya konabiliyorsa bizim kendi dönemimize ait bir eserimiz bir kültürümüz olsun diye karşı çıkanlar vardı kendi camiamızdan. Ama bazen de kendi camiamızdan birazcık böyle komplekse giren, bazı çevrelere şirin gözükebilmek için onların fikirlerini taşıyanlar var. ''bak içeriden çatlak var'' birazcık da gündeme gelmeye başladığında mesela biz abimizdir Üsküdarlıdır eski bir Üsküdarlıdır Dücane Bey'in bu çıkışını biz böyle değerlendirmiştik.Yani Dücane Bey'in bu güne kadarki yaklaşımlarından olaylara bakışından ..

işte bugünlerde Abdülaziz Bayındır'ı da böyle değerlendiriyoruz ya. Yani kendi içinde konuşacağınız bir konuyu kalkıp basına ait çevrelere şirin gözükmek adına yaparsanız yanlışsınız. Bizim kendi fikrimize geldiğimizde bu güne kadar Cumhuriyet'in kendi ayıbır ki bizim üniversitelerimizde camii ile ilgili bir bölümümüz yok. Mimarlık fakültelerimizde. Bitirme tezlerimiz yok. Ve Türkiye'de belki ikinci üçüncü defa düzgünce bir camii projesi için yarışma açılmıştır. Böyle bir geleneğimiz yok bizim.

MİMARLAR ODASI, ADAYLARI ''YARIŞMAYA KATILMAYIN'' DİYE UYARDI

- Camiye ilişkin bir bitirme tezi yok mu gerçekten?

- Yok. Cami bitirme tezlerimiz yok gerçekten. Her türlü konuda uçuk uçuk projeler yaptırılıyor. Çünkü cami projesini çizdirtmek malum çevrelerce gericilik olarak algılanıyor. İşte Mimarlar Odası , elimizde kayıtlar var... Ne zaman ki yarışma yapılsın dendiğinde mimarlara fakslar göndererek , e-mailler göndererek yarışmaya katılmayın dediler.

Şimdi keşke zamanımız geniş olsaydı onu söyleyeyim, keşke zamanımız geniş olsaydı da dünyanın her yerinde yapılan, yerlerde araştırma yapılabilseydi de daha iyi bir yarışmaya zaman verilseydi. Ama şunu gördük. Yarışma sırasında ben jüri danışma kurulu üyesiydim. Orada gördük ki bize teklif edilenler fikir projesi olmasına rağmen çok uçuk uçuk projeler vardı. Çünkü böyle bir geleneğimiz yok bizim. Kimisini bazen ambar binalarına benzetiyorsun, kültür merkezlerine, uzay üslerine benzeyen tuhaf tuhaf teklifler geldi o yarışma sırasında.

Şuna kesinlikle ikna olduk ki; Evet çamlıca bir semboldür. İstanbul 560. yıl değil mi herhalde yıllarını anıyoruz fethin. Biliyoruz ki Endülüs 700 yıl sonra elimizden gitmiştir. istanbul'un bir İslam şehri olmasının bir mührüdür Çamlıca. Ve bu Çamlıca içinde ilk defa uçuk bir mimarın ilk defa denenecek bir yerde cami yapmasının riskleri vardır. Alışılmış (başbakanımızın bir deyimi var ya yani yarışmanın şartlarında da vardı) kökünü geçmişinden alan, gelecek kuşaklara bunu el sallayabilen, gelecek kuşaklara da en azından fikir verebilen bir yapı olsun. Ama siz bu binayı kalkıp ta ilk defa yapılan bir eseri burada uygulamaya kalkışırsanız, çok kötü sonuçlar alınabilirdi yani riske girilecek yer Çamlıca değildir. O açıdan bir klasik sisteme karar verildi.

BOĞAZ'A TELEFERİK HATTI

- Ben çamlıca ile ilgili son bir şey sorayım size... Çamlıca ile Mecidiyeköy arasında teleferik hattı yapımı projesi var bildiğimiz kadarıyla. Bu projedeki son durum nedir?

- Şöyle söyleyeyim Çamlıca Camii tartışıldığında buranın ulaşım hatları da çokça tartışıldı. Yani deminkini tamamlama anlamında ve bir de burası nasıl doldurulacak tartışmaları oldu. Bizler o dönemde (ve sizler de çok sağolun birçok yerde alıntılar yaptınız, yayınladınız ben biliyorum) dedik ki Cuma günleri camilerimizde yer bulamıyoruz. Bu camimizde yılda 52 gün tıklım tıklım dolacaktır. Beraberinde Üsküdar'da ve özellikle Eyübümüzde, Fatihimizde bir inanç turizmi kavramı var son zamanlarda. İnsanlarımız öncelikle ramazanda ve normal zamanlarda nereye gitmek ister ? Umreye gitmek ister. Ama buna parası yetmeyenler buna imkan olmayanlar İstanbul'a gelmeye başlıyor artık.

Şimdi bu anlamda da bizim ilçemiz böyle ziyaret alan biryer. Aziz Mahmud Hüdai Hazretleri ile Bağdadi hazretlerinin yeri Mustafa Devati'nin burada olması .. Karacaahmetimizle beraber inanç turizminde Eyüp'ten sonraki müstakbel yer Üsküdar.

Şimdi bu Çamlıca'da 250 bin m2'nin sadece yüzde 6'sına cami geliyor diğer kısmında 235 bin m2'sinde ise yani bir bardakta fırtına koparılıyordu. Yüzde 6'sında cami var yüzde 94'ünde rekreasyon var , turizm alanları var, teraslar var, spor alanları var, yürüyüş alanları var.. Şimdi biz dedik ki bize bir değer katacaktır bu. Doluluğa geldiğimizde... Stadlarımız 15 günde bir doluyor diye o zaman çok dev stadlar yapmayalım. Atatürk Stadını niye yapalım. 15 günde bir doluyorsa..diye böyle bir yaklaşımımız olmuştu. Bu cami ile ilgili tamamlayacağımız sorumuza gelecek olursam. Yani cami ile ilgili kısmı tamamladım.

- Tekrar Boğaz'a yapılacak teleferiğe dönersek... Bir de bu projeye Büyükşehir'in de katkısı var mı?

- Tabii. Bu proje Büyükşehir'in Biz Üsküdar Belediyesi olarak hiçbir zaman bir rol kapmak, mevcut Büyükşehir Belediyemizin önüne çıkacak, bakanlığımızı önüne çıkacak bir pozisyonda hiçbir zaman olmak istemedik. Camide ön plana çıkmamızın sebebi bu projeyi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yürütüyordu. Hala yürütüyor tabii. Ama burada kimse muhatabını bulamıyordu. Çevre ve Şehircilik Bakanı bu konuda Ankara da olunca açıklama yapmayınca, iş de bizim ilçede olunca biz hiçbir şey olmuyormuş gibi davranamazdık. Biz de onlarla irtibatlı olarak bu projenin hep savunucusu olduk. Hep anlattık.

Şimdi teleferiğe geldiğimizde, Çamlıca'nın Üsküdar sınırlarında olması hasebiyle yabancı yatırımcılar, özellikle İsviçre'de bu işler ile uğraşan büyük firmalar, bir imaj olarak baktıklarında Çamlıca ile ilgili bize projeler getiriyorlar. Bize projeler getirdiğinde biz.. Tamam bizim sınırlarımızda ama bunların yetkisi biz de değil Büyükşehir Belediyemizde diyerek onları Büyüşehir Belediyemizdeki arkadaşlarla görüştürüyoruz. Daha sonra genel sekterimizle daha sonra Kadir Başkanımızla randevular aldırdık. Biraraya gelindi görüşüldü ve yine de birkaç tane alternatif vardı. Bir yandan rüzgar yöne açısından boğazın estetiği açısından en uygun güzergahın Mecidiyeköy'de .. Biliyorsunuz Mecidiyeköy bulunduğu kot itibariyle yüksek bir kot var. Mesela Ulus Parkı düşünülmedi o anlamda . Beşiktaş tarafı değil bu taraftan Beylerbeyine konabilecek bir yüksek ayakla orayla ilgili bir proje şu anda Büyükşehir Belediyemizde. Etütleri devam ediyor, fizibiliteleri devam ediyor. Yine burayı da yapacak olan bir yap ?işlet ?devret projesi. Kadir Başkanımız bu projeyi sürdürüyor. İnşallah yeni dönemine bunu da herhalde katacak diye düşünüyorum.

YENİ DÖNEMDE ÜSKÜDAR

- Yeni dönemde Üsküdar'da neler olacak ? Neler planlanıyor?

- Şimdi az önce saydığım bir yandan yaşam merkezlerimizden hemen açacağımız yerler var. Çamlıca'da devam eden spor salonumuzu inşallah yetiştiriyoruz. Çengelköy'de su sporları merkezimiz var. Önümüzdeki dönem bu bahsettiğim Çavuşdere'deki projemiz, şimdi başlıyor ama önümüzdeki döneme kalacak bir proje, beraberinde Ünalan'daki o bilim merkezi de inşallah şimdi devam ediyor. Önümüdeki dönem bitireceğiz. Bizim önümüzdeki dönem ile ilgili düşündüğümüz şu: Kentsel dönüşümün her ilçeye ait kendine özgü şartları var. Yani Bağcılar'da yaptığınız bir kentsel dönüşümün aynısını Bakırköy'de yapamazsınız, Üsküdar'da da yapamazsınız.

Hele özellikle Üsküdarımızda çok ciddi SİT alanlarının olduğu, Boğazın hattının olduğu, merkezimizde de eski eserlerin olduğu bir alandayız ve düz bir alanda olmadığımızdan dolayı da çok ciddi taraçalandırma olduğu , tepelerimizin yoğun olduğu ve hepsinin Boğaza bakan cephelerinin olduğu yerlerde daha titiz, denize paralellik anlamında taraçalar halinde kullanıp bir dönüşüm projelerinin sürdürmek ve daha yaşanabilir bir çevre anlamında kamuyu değil de özel sektörü öne çıkaran, çünkü kamu yönüyle öne çıktığınızda maalesef bu istismar edilmeye çok müsait. Bunu özel sektörle yaptığınızda kazan-kazan formülüyle bir kentsel dönüşüm konusunda devam eden çalışmamız var. Bir diğerinde de halen devam ediyoruz.

AMATÖR SPORLARDA ULUSLAR ARASI BAŞARILAR HEDEFLİYORUZ

Başarılarımızı daha da sürdüreceğiz özellikle 2020 olimpiyatları konusunda hem de 2016'ya da inşallah sporcu yetiştiren bir belediyeyiz biz. İşte hani Aslı Çakır Alptekin 2006 yılında Üsküdar Belediyesi'ne geldiğinde hiçbir uluslar arası başarısı yoktu. Ulusal başarısı da yoktu. Buraya alındı çünkü bizim Üsküdar Belediyesi Spor Kulübümüzde atletizmde özellikle futbol hariç hepsi var. Bunu da bariz söylüyoruz. Futbola hiçbir yatırım yapmıyoruz. Amatör spor kulüplerine saha veriyoruz, malzeme yardımında bulunuyoruz.

Bizler daha çok amatör dallara yatırım yapıyoruz. Biz yeni dönemimizde daha fazla salonlar yapmak üzere şu anda Bağlarbaşı'nda yaklaşık 40 bin m2 bir kapalı alan oluşacak porjemizin çalışmalarını yapıyoruz. Bağlarbaşı'nda eski bir salonumuzu yıkıyoruz. İnşallah onu biraz da özel sektörü de işin için katarak içerisinde hem judonun, basketbol, voleybol ve hentbolün bir arada olduğu ve en altında da kapalı yüzme salonumuzla beraber güzel bir salon planlıyoruz. Yani önümüzdeki dönem Üsküdarımızda 2016 ve 2020 ye yönelik sporcu yetiştirmek ve şampiyonlar çıkarma ile ilgili hem özel sektörde hem kendi salonlamızla da elele vererek inşallah bir başarı elde edeceğiz. Bizim Üsküdar belediyemiz yurtiçinde çok tanınmıyor özellikle kros takımımız, atletizm takımımız , yurtdışında daha çok biliniyor. Avrupa da çok ciddi derecelerimiz var. Bir diğer önemli projelerimizden birisi de bu.

KÜLTÜR MERKEZLERİ, BAŞKA FİKİRLERE Mİ HİZMET ETTİ?

- Kişisel bir değerlendirmemi sorabilir miyim? Bu tesisler konusunda özellikle bu 31 Mayıs Gezi ayaklanması sonrasında, bunu sadece Üsküdar için söylemiyorum. ''Biz bu tesisleri yaptık ama sanki o tesisler başka zihniyetler üretti'' gibi bir değerlendirmeniz oldu mu? Buna yönelik neler yapılacak ?

- Biz şunu söyleyeyim tabi deminden beri bir sürü konu olduğu için hiç gençlik merkezimizden bahsedemedik. Bizim Üsküdarımızda yaptığımız bir gençlik merkezimiz var ki, biz bu sene 35 bin çocuğumuzu taşıyarak okullarından işbirliği yaparak, kaymakamlığımız ve milli eğitimle lise 1'lere 2'lere, 3'lere, 4'lere ayrı ayrı programlar yaptık. Mesela Çanakkale Mahşeri diye bir tiyatroyu. Çünkü çocuklarımızın da eğlenceli bulması lazım. Yoksa öbür türlü gelemezler. Şimdi gelirken Çanakkale Mahşerini seyretmeye gelen kızlı erkekli gruplar, oyunu ti'ye alarak şakalaşarak geldiler. Çıkarken ağlayarak çıktılar. Ve gençlik merkezlerimizde öyle bir ortamlar oluşturduk ki içinde sportif alanlarımız var, kulüplerimiz var, çok güzel bir tiyatro salonumuz var. Ve en önemlisi az önce söylediğim o yaşam merkezi dediğim çok güzel kafeteryalar var. Gençler gelip orada rahat oturabiliyorlar, aileler de rahatlar. Şimdi burada şunu sağlamak önemli az önce sizin sorduğunuz soruya döneceğim.

Bu gençlik merkezi tecrübemizde gördük. 2012 yılından bu yana bizim bu konuda çok ciddi çalışma yapmamız lazım. Biz hatırlayın Muhsin Ertuğrul'u yıkıp ta yeniden yapacağım dediğinde Kadir Topbaş Başkanımız, (açılışını da videoda kullandılar),''efendim burayı alışveriş merkezi yapacaklar, efendim burayı peşkeş çekecekler'' dediler. Büyükşehir olarak biz övünüyoruz, koltuk sayımızı 10 kat arttırdık. Kendi medeniyetimizin uyumlu kendi inancımızla uyumlu kaç tane tiyatro grubu oluşturabildik? Kaç tane müzik grubumuz çıktı? Biz tuttuk salonları onlara teslim ettik. Salonlardan bize küfür etmeye başladılar. Yani şuraya gelmek istiyorum. Kendi inancınızla medeniyetinizle uyumlu gruplarımızı ve müzikten resimden yani sanatın bütün dalları ve kültürel alanda. Belki kültürel anlamda yine fena değiliz. Ama sanat alanında sıkıntılarımız var. Sanatta görsel sanattan plastik sanatlara kadar bir yatırım yapmamız gerekiyor. Sadece koltuğa, betona, salona değil, esas içeriye yatırım yapmamız lazım. Yani bu konuda da çok ciddi eksiklerimiz var.

- Ben son olarak şunu sormak istiyorum. Siz Sayın Başkanımızın, evinin olduğu bir ilçenin belediye başkanlığını yapıyorsunuz. Bu nasıl bir sorumluluk bu sorumluluğu kaldırabiliyor musunuz?

- Tabii biz burada ilk aday adayı olurken (ki Ünal Bey bunun bütün aşamalarını bilen birisi) , biz bir yerde karşılaştığımızda işte ildeki toplantılarda.. Karşılaştığımızda hep ''Üsküdar'a selam söyle'' derdi. İlçe başkanımız Zekeriya beyle eskiden beri bir hukuku var. Yaş olarak onun kuşaklarına yetişemediğimiz için bizi ismen bilmeyen biriydi. Sayın Başbakanımız, hep selam söyle derdi ama hiçbir zaman ''Mustafa'' demezdi.

İlçede bütün 35 ilçe açıklanırken, 39 ilçe açıklanması gerekirken ilk başt 35 ilçe açıklandı. Son dört ilçede biz açıklandık. Çünkü kendi ilçesine atayacağı bir başkanı ismen tanımıyordu başbakanımız. Çünkü veriler il başkanlığımızın kamuoyu anketleri bizim lehimize çıkıyordu. Sonra Belçika'dan dönüşte ben onu havaalanında karşılarken iki cümle ile şey yaptım ''Sayın Başbakanımız hoş geldiniz ben Üsküdar'dan Mustafa Kara'' dedim. Titrek sesimle. Böyle bir heyecanla başladık. Fakat gerçekten ağır bir sorumluluk yani şunu söylemek istiyorum hani bazı yerlerde diyorlar ya ''başbakan işte oturuyor istediği gibi aday belirliyor, her şey elinde''.. değil.

İşte yani kendi içerisinde belirlerken bile ''ya ben bu adamı tanımıyorum'' dedi. Kendi içerisinde kesin tanıdığı bildiği ettiğinin ataması lazımdı ona bakmadı elindeki anketlere baktı, kamuoyuna baktı, teşkilatla ilişkisine baktı. Mesleğimi incelemiş sormuş. Şuraya gelmek istiyorum müthiş bir heyecan yapabilir misiniz ? Yapamaz mısınız ? Geçmişte hani Ak Parti Üsküdar İlçe kurulurken kurucu yönetim kurulu üyesiydim. 5 yıl meclis üyeliği yaptım. Tabi bir ağır heyecan, ağırlık veriyor insana.

Baktığınızda bunun manevi yönünün ağır olduğunu işte bazen de avantaja dönüştürdüğümüz yanları oluyor Başbakanımızı karşılamaya geldiklerinde Büyükşehir Belediye başkanımızla valimizle emniyet müdürümüzle daha rahat görüşme imkanı, başbakanın yakın çalışma ekibine çabuk ulaşma imkanı da bize avantajlar sağladı. Ve tabi bir de insanın lideri ile karşılaştığında insanın motivasyonunu yükselten olması da insanın çalışma aşkını arttırıyor. Yani ben daha çok avantajları gördüm.


Rotahaber


Puan Ver 3Puan Ver 3Puan Ver 3Puan Ver 3Puan Ver 3

Politika

En Çok Okunan Haberler

+4
°
C
+
-1°
Uskudar
Pazartesi, 14
Salı
+ +
Çarşamba
+ +
Perşembe
+ +
Cuma
+ +
Cumartesi
+
Pazar
+ +
7 Günlük Hava Tahmini
Üsküdar Nöbetçi Eczaneler Günlük Burç Yorumları
Üsküdar Haritası

GAZETELER

Hürriyet Dünya
Milat Sözcü
Yeni Şafak Türkiye
Takip Et :
Üsküdar 34 Feedburner
www.uskudar34.com © 2007-2022 Tüm Hakları Saklıdır. Sitedeki içerikler kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
Destek ve Bilgi : [email protected]
Bu sayfa 0.05 saniyede yüklendi.

www.uskudar34.com web sitesinde yer alan tüm sayısal ve sözel içerik sadece bilgilendirme amaçlıdır. Köşe yazılarında yer alan içerik yazarların kendi görüşleri veya alıntı(kaynak gösterilerek) olup; ilgili konu hakkında uskudar34.com'un genel görüşünü yansıtmaz.

Web sayfalarımızda yer alan bilgiler ve doğrulukları tarafımızca garanti edilmemekte olup, bu bilgiler belli bir getirinin sağlanmasına yönelik olarak verilmemektedir. Bu nedenle bu sayfalarda yer alan bilgilerdeki hatalardan, eksikliklerden ya da bu bilgilere dayanılarak yapılan işlemlerden doğacak her türlü maddi/manevi zararlardan ve her ne şekilde olursa olsun üçüncü kişilerin uğrayabileceği her türlü zararlardan dolayı uskudar34.com sorumlu tutulamaz.

sanalbasin.com üyesidir